Bu aralar bu oyuncak evlere hasta kozzy’de de var bunlardan, içine giriyor, oturuyor, kapısını kapatıyor, camdan bakıyor bir şeyler yapıyor kendince. Bu sefer içeride bir kız vardı ve kapının dışında zil gibi bir şey vardı bu sürekli buna basıp duruyor gerçi ses de çıkmıyor ama genel olarak evdeki kapı ziline benzetti herhalde basıp duruyor, kızın kapıyı açmasını bekliyor neyse sonunda hanımefendi kapıyı açtı da bizimki içeri girdi J
Bu labirent gibi yolu da çok sevdi, gerçi sürekli düşüyor zıplamaya çalışırken ama olsun yılmıyor gene deniyor. Çocukların bu huyunu çok seviyorum hiç pes etmiyorlar bazen diyorum keşke çocuklardaki tutku bizlerde olsa ne büyük işler başarırdık kim bilir J
Oyun yerlerindeki oyuncak atları da çok seviyor gerçi binmesi ve inmesi toplasan 1,5 dakika etmez hemen inmek istiyor ama olsun. Bunların balık versiyonunu ilk kez burada gördüm bizimki bindi ve 2-3 dakika gezdi balığın üstünde hoşuna gitti.
Burası şu ana kadar gittiğim en büyük çocuk oyun yeri. Bu kadar büyük olmasının en güzel yanı kalabalık hissi vermemesi yani bir yerde birkaç çocuk varsa oradan uzaklaşıp daha sakin başka bir oyuncağa yönlendirebiliyorsunuz çocuğu. Bizimki kaydıraktan kaymayı çok seviyor mesela ee bu soğukta çocuğu parka da götürmüyoruz ama burada kocaman kaydıraklar var ve ben Poyrazla beraber tırmanıyorum sonra onu kucağıma alıyorum kayıyoruz beraber bizimki mest oluyor kayarken kikir kikir gülüyor. Aslında burası benim işyerime çok yakın ama iş çıkışı yanımda Poyraz olmuyor tabii J eve gidip onu alıp buraya geri dönmek de saçma geliyor o yüzden ancak bu tarafta işimiz olursa getiriyoruz şimdilik, bu civarda oturanlara tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder